top of page
Kanunların Gözden Geçirilmesi

MAKALELER

KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU İLE TAKİPLERDE BORCA VE İMZAYA İTİRAZ NEDENLERİ NELERDİR?

Güncelleme tarihi: 14 Mar





İcra İflas Kanunu’nunda düzenlenen Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla takip özel bir ilamsız icra yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Alacağı TTK’da düzenlenen kambiyo senetlerinden birisine yani poliçe, bono veya çeke dayanan alacaklı Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla takip yoluna başvurabilir. Alacaklı bu belgeler dışında herhangi bir tahvil, banka, mevduat sertifikası gibi belgelere dayanarak bu yola başvuru gerçekleştirememektedir.


Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip prosedürü; alacaklı kişinin kambiyo senedi ve takip talebi ile (yazılı veyahut sözlü olarak) yetkili icra dairesine başvuruda bulunması ile başlar. İcra müdürlüğü tarafından senedin kambiyo senedi olduğu ve vadesinin geldiği tespit edildikten sonra takip talebi de dikkate alınarak ödeme emri (Örnek No 10) düzenlenir ve borçluya hemen bir ödeme emri gönderilir. Ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren itiraz ve ödeme süreleri geçtikten sonra icra takibi kesinleşir; akabinde haciz, satış ve paraların paylaşılması ile devam eden bir süreç sonucunda alacaklı alacağını tahsil etmiş olur.


İcra İflas Kanunu’nda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde itiraz ve şikayete ilişkin usul ve başvuru süreleri özel olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda ilgili başvurular neticesinde hak kaybına uğramamak ve geçerli bir sonuç elde edebilmek için Kanunda düzenlenen yol ve yöntemlere uygun hareket edilmesi önem arz etmektedir. Bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak ve süreci bu konuda tecrübeli bir avukat ile takip etmek faydalı olacaktır.

Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu İle Takiplerde İmzaya İtiraz

İmzaya itiraz, borçlu kişinin takibe konu olan kambiyo senedinde (çek, poliçe veya bono) yer alan imzayı inkâr etmesi halidir.

İİK 168/4. Maddesi gereğince; “Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahküm edileceği ve icra mahkemesin den itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı”


Madde metninden de anlaşılacağı üzere borçlu kişi imza itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde gerçekleştirmelidir. Borçlu ilgili itirazı açıkça bir dilekçeyle birlikte yetkili icra mahkemesine yapmalıdır. Aksi halde ilgili kambiyo senedinde yer alan imza bu takip neticesinde borçluya ait sayılacaktır.


“Borcum yoktur”, “senet vermedim” veya “senet sahtedir” şeklinde gerçekleştirilecek itirazlar “İmzaya İtiraz”olarak değerlendirilmemektedir.


Yargıtay 12 HD’de 5.5.1998 tarihinde aynı doğrultuda şu karar verilmiştir: “Borçlunun mercii başvurusu imza inkârı olmayıp, senedi imzalayan kişinin şirket yetkilisi olmadığı yönündedir. Bu yöndeki itiraz borca itiraz niteliğinde olduğundan…” (1998/4574 E. 1998/4971 K.)

İcra mahkemesi, borçlu tarafından gerçekleştirilecek imza itirazını duruşma gerçekleştirerek inceler. Yalnızca evrak üzerinden inceleme gerçekleştirerek bir karar verilmesi kanuna aykırı bir durumdur. İcra mahkemesi davalı alacaklıyı, davacı borçluyu ve vekilini ihtarlı davetiye göndererek duruşmaya çağırır.


Borçlunun imza örnekleri alındıktan ve borçluya ait imza örnekleri ilgili kurum ve kuruluşlardan celp edildikten sonra imza incelemesi yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilir. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen rapor dikkate alınarak Mahkeme tarafından hüküm tesis edilir.


Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu İle Takiplerde Borca İtiraz


Borçlunun imza inkarı dışında kalan nedenlerle ödeme emrine itirazı “borca itiraz” nedenlerini oluşturmaktadır.

İİK 168/5. Maddesi; “Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı,”

Şeklinde düzenlenmiştir.


Madde metninden de anlaşılacağı üzere borçlu kişi borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde gerçekleştirmelidir. Borçlu ilgili itirazı açıkça bir dilekçeyle birlikte yetkili icra mahkemesine yapmalıdır. Aksi halde ilgili kambiyo senedinde yer alan borç bu takip neticesinde borçluya ait sayılacaktır.


Madde metninde borçlunun ödeme emri ile istenen borca beş bakımdan itiraz edebileceği öngörülmüştür. Bunlar:


1-Borcun İtfa Edildiği (Ortadan Kalktığı)

Borcun itfa edildiği itirazı; borcu sona erdiren ibra, ödeme, takas, yenileme, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi, senedin yırtılmış olması gibi hukuki sebeplere dayanır. Borcun itfa edildiği itirazı kişisel defilerden oluğu için borçlu tarafından her hamile karşı ileri sürülemez, kural olarak sadece ilgili alacaklıya karşı ileri sürülebilir. Ayrıca takas borcu sona erdiren hukuki sebeplerden birisi olsa bile uygulamada diğer itfa sebeplerinden farklı olarak, borçlu tarafından takibin her aşamasında icra dairesine bildirilebileceği gibi önce icra dairesine başvuru yapılmadan takas sebebine dayalı olarak doğrudan İcra Mahkemesinde borca itiraz edilebilmektedir.


2-Borcun İmhal Edildiği (Ertelendiği)

Borcun imhal edildiği itirazı; alacaklının borçluya borcunu vade tarihinden sonraki bir tarihte ödemesi için süre vermiş olmasıdır.


3-Borcun Zamanaşımına Uğradığı

Borçlu takibe konu edilen kambiyo senedinin türüne göre TTK’da düzenlenen zamanaşımı sürelerinin dolduğunu belirterek borca itirazda bulunabilir.


-Takip konusu yapılan senet bono (emre muharrer senet) ise;

*Hamilin ve senet bedelini ödeyen cirantanın keşideciye ve onun lehine aval verene karşı müracaat hakkı, vadeden itibaren 3 yıl sonra,


*Hamilim ciranta ve onun lehine aval verene karşı müracaat hakkı, protesto tarihinden itibaren 1 yıl sonra,


*Senet bedelini ödeyen bir cirantanın kendisinden önce gelen cirantalara müracaat hakkı ise, ödeme veya dava tarihinden itibaren 6 ay sonra zamanaşımına uğrar.


*Görüldüğünde ödenecek bonoların en geç düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ibrazı gerektiğinden; bu tarz bonolar düzenleme tarihinden itibaren 4 yıl ya da ibraz tarihinden itibaren 3 yıl geçince zamanaşımına uğrar.


Ayrıca senedin noter tarafından düzenlenmiş olması, senedin bono niteliğini ortadan kaldırmayacağından noter tarafından düzenlenen senetlerde de yukarıda yer alan zamanaşımı süreleri geçerli olacaktır.


-Takip konusu yapılan senet poliçe ise;

*Senedin son hamilinin veya senet bedelini ödeyen müracaat borçlusunun, kabul eden veya onun lehine aval veren hakkındaki talep hakkı, vadeden itibaren 3 yıl sonra,


*Son hamilin keşideci ve cirantalar veya onlar lehine aval verenler hakkındaki müracaat hakkı; protesto tarihinden itibaren 1 yıl sonra,


*Poliçe bedelini ödeyen ciranta, aval veren yahut araya giren kimselerin, keşideci ile kendisinden önce gelen cirantalara karşı sahip olduğu talep hakkı ise, ödeme veya dava (takip) tarihinden itibaren 6 ay sonra zamanaşımına uğrar.


-Takip konusu yapılan senet çek ise;

*Hamilin cirantalar, keşideci ve diğer çek borçluları aleyhindeki müracaat hakkı, ibraz süresinin bitiminden itibaren 6 ay sonra,


*Çek borçlularından birinin diğerine karşı müracaat hakkı ise, ödeme veya dava (takip) tarihinden itibaren 6 ay sonra zamanaşımına uğrar.



Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince; çeklerde zamanaşımı süresi fiili ibraz tarihinden itibaren değil çekte yazılı keşide tarihinden itibaren hesaplanmalıdır. Yani çekin üzerinde yazılı tarihten önce ibraz edilmiş olması zamanaşımı süresini başlatmaz. Çek keşide tarihinden önce ibraz edilmiş olsa bile zamanaşımı keşide tarihinden itibaren hesaplanacaktır.


Belirtilen bu zamanaşımı süreleri aşağıda yazı 4 halde kesilir:

-Dava açılması

-İcra takibinde bulunulması

-Davanın ihbar edilmesi

-Alacağın iflas masasına bildirilmesi


Ayrıca belirtmemiz gerekir ki zamanaşımının kesilmesi gerektiren sebepler kimin hakkında gerçekleşmişse ancak onun hakkında hüküm ifade eder. Zamanaşımı kesilince süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar.


İcra takibi ile zamanaşımı kesildikten sonra alacaklı takibi sürdürmez ve dosya işlemden kaldırılırsa, son işlem tarihi ile alacaklının yenileme talebinde bulunduğu tarih arasında takip dayanağı kambiyo senedinin bağlı olduğu zamanaşımı süresinin geçmemiş olması gerekir. Eğer bu süre geçmişse borçlunun zamanaşımı itirazında bulunması üzerine İcra mahkemesince zamanaşımı sebebiyle takibin iptaline karar verilir.


Zamanaşımı itirazı niteliği bakımından senetten anlaşılan defiler ile mutlak defilerden olduğundan, borçlu tarafından her hamile karşı ileri sürülebilir.


4-Borçlunun Borçlu Olmadığı İtirazı

Borçlunun, borçlu bulunmadığı, takip konusu yapılan alacağı ödemesi gerekmediğini ifade etmesidir. Aşağıda yazılı durumlar itiraz sebeplerine örnek olarak gösterilebilir:

*Senedin yetkisiz temsilci(vekil, ticari vekil, vasi vb.) tarafından imzalanması,

*Takip konusu yapılan senette sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması,

*Senedin hatır senedi olduğu,

*Senedin anlaşmaya aykırı olacak şekilde doldurulmuş olması vb.


5-Takibin Yapıldığı İcra Dairesinin Yetkili Olmadığı

Kambiyo senetlerine dayanan takiplerde diğer borca itiraz sebepleri gibi yetki itirazının da ödeme emrinin tebliğini takip eden beş gün içerisinde İcra Mahkemesine yapılması gerekmektedir. Kambiyo senetlerine dayanan alacaklar aranacak borçlardan olup borçlunun ikametgahında yahut senet üzerinde ödeme yeri yazılı ise ödeme yerinde ödenir. Dolayısıyla;


Bonoya Dayanan Takiplerde Yetkili İcra Dairesi

-Borçlunun ikametgahının bulunduğu yer genel yetkili icra dairesidir,

-Bonoda taraflarca öngörülen yetkili icra dairesi de yetkilidir,

-Bonoda ödeme yeri öngörülmemişse bononun düzenlendiği yer icra dairesi yetkilidir.


Poliçeye Dayanan Takiplerde Yetkili İcra Dairesi

-Poliçeyi kabul eden muhatap hakkında muhatabın ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesi genel yetkili icra dairesi ve ödeme yerindeki icra dairesi özel yetkili icra dairesidir.

-Poliçenin muhatap tarafından kabul edilmemiş olması halinde, keşideci hakkında keşidecinin ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesi genel yetkili icra dairesidir.


Çeke Dayanan Takiplerde Yetkili İcra Dairesi

-Borçlunun ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi genel yetkili icra dairesidir.

-Ödeme yerindeki icra dairesi, ödeme yeri çekte gösterilmemiş ise muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesi, muhatabın adı yanında bir yer yazılı değilse, muhatap bankanın merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesi yetkilidir.

-Şekil koşullarından birini yahut birkaçını içermediği için çek niteliğinde bulunmayan belgeye dayanılarak alacaklı tarafından kendi ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde genel haciz yoluyla takip yapılabilir.



Yukarıda da detaylı olarak izah edildiği üzere İcra İflas Kanunu’nda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borca ve imzaya itiraza ilişkin usul ve başvuru süreleri özel olarak düzenlenmiştir. Bu kapsamda ilgili başvurular neticesinde hak kaybına uğramamak ve geçerli bir sonuç elde edebilmek için Kanunda düzenlenen yol ve yöntemlere uygun hareket edilmesi önem arz etmektedir. Bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak ve süreci bu konuda tecrübeli bir avukat ile takip etmek faydalı olacaktır.


Sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon, whatsapp, mail ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.

922 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page