top of page
Kanunların Gözden Geçirilmesi

MAKALELER

ALACAĞIN TÜRK LİRASI KARŞILIĞININ TAKİP TALEBİ VE ÖDEME EMRİNDE YER ALMAMASI TAKİBİN İPTALİ SEBEBİ




Yabancı para alacaklarına dayalı icra takiplerinde alacağın Türk Lirası karşılığının hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yazılı olması gerekir. Ayrıca harca esas değer de Türk Lirası olarak yazılmalıdır. Aksi takdirde anılan bu eksiklikler kamu düzenine aykırı olacağından takibin her aşamasında süresiz şikayete konu edilebileceği gibi resen de dikkate alınacaktır. Bu eksikliklerin varlığı halinde takibin iptali söz konusu olacağından icra takibi başlatırken konusunda uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak ve süreci bu konuda tecrübeli bir avukat ile takip etmek önem arz etmektedir. Nitekim aşağıda yer alan kararlardan da görüleceği üzere Yargıtay'ın yerleşik içtihatları da bu yöndedir.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/4423 E. , 2018/10036 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :


Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan örnek 4-5 ... icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip talebinde ve icra emrinde alacağın TL karşılığının gösterilmediği gerekçesiyle takibin ve icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.


Somut olayda takip talebinde ve icra emrinde, toplam 510.000.00 USD alacağın tahsili istenmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmemiş olup harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığı görülmektedir. İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, aynı zorunluluk İİK’nun 41. maddesi delaletiyle ... takiplerde çıkartılacak olan icra emri için de geçerlidir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nun 12.05.1999 tarih 99/12-271 E, 99/301 K. sayılı kararı).


O halde, mahkemece takibin açıklanan nedenle iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra emrinin iptali ile yetinilmesi isabetsizdir.


SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/7513 E. , 2019/8854 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;


Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İİK‘na aykırı olarak yabancı para üzerinden talep edilen tutarın TL olarak karşılığının gösterilmediği, İİK’nun 58. maddesi uyarınca, alacağın Türk Lirası üzerinden karşılığının gösterilmesi gerektiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 22.12.2016 tarih ve 2016/38 E.-2016/130 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.


BK.nun 83.maddesine 3678 sayılı Kanunla eklenen son fıkraya göre “Yabancı Para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk Parası ile ödenmesini isteyebilir.” Ancak İİK.nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk Parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de söz konusudur.


İİK.nun 41. maddesi delaletiyle anılan hüküm ilamlı icra takiplerinde de uygulanır. İİK 58/3 maddesi hükmüne uygun düzenlenmeyen icra emrinin iptali gerekir.


Bu durumda, ilk derece mahkemesince, Düzenlenen 21/07/2016 tarihli icra emrinde 10.026,76 USD yabancı paranın harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden bu alacak kalemi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.


SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 22.12.2016 tarih ve 2016/38 E.-2016/130 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/08/2016 tarih ve 2016/852 E.-2016/822 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31737 E. , 2016/8647 K.

"İçtihat Metni"


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya ödeme emrinin 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 24.04.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda takipte yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmediğinin, ödeme emrinde takip dayanağının belirtilmediğini, temerrüde düşürülmediklerini, faiz istenemeyeceğini faiz oranının da yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.


İİK’nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK’nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. Somut olayda ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Parası karşılığı gösterilmiş olmakla birlikte takip talepnamesinde söz konusu yasa hükmünün yerine getirilmediği görülmüştür. Bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih, 99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı)


Somut olayda takip talepnamesinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değerinin gösterilmiş bulunması karşısında, İİK’nun 58/3. maddesindeki koşulun yerine getirildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece bu yöndeki şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsiz ise de ret kararı sonucu itibari ile doğrudur.


Öte yandan temerrüt oluşmadığı, faiz istenemeyeceği ve faiz oranına ilişkin iddialar borca itiraz olup, takibin şekline göre İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz.


O halde mahkemece istemin açıklanan nedenlerle reddi yerine süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir.


SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu konuda tecrübeli olan avukatlarımızdan hukuki danışmalık alabilirisiniz. Sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon, whatsapp, mail ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.


5.468 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page