Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2020/244 E. ,
2020/1332 K.
ÖZET: İlk hükümdeki kusur belirlemesi ve hüküm altına alınan tazminatlar ve nafakalar erkek tarafınca temyiz edilmediğinden kadın lehine kazanılmış hak oluşmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece verilen 14/07/2015 tarihli ve 18/07/2017 tarihi hükümlerde davacı erkek ağır kusurlu bulunarak davanın kabulü ile tarafların boşanmasına velayetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 400 TL tedbir ve yoksulluk, kadın yararına 4.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve bu kararlar sadece davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davalı kadın lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davalı kadın aleyhine aylık tedbir, yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.02.2020 (Çrş.)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2020/38 E. ,
2020/1284 K.
ÖZET: İlk kararda kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının kadın tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle yoksulluk nafakası miktarı bakımından erkek lehine kazanılmış hak olmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, tarafların boşanmasına, ortak çocuklarının velayet hakkının anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına, davalı kadın yararına aylık 275 TL tedbir, aylık 275 TL yoksulluk nafakasına, 15.000 TL maddi, 15.000 manevi tazminata hükmedilmiş, hükmün davacı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13.02.2018 tarihli ve 2016/11372 esas, 2018/1879 karar sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Şu halde, ilk kararla kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı davalı kadın tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle, yoksulluk nafakası miktarı yönünden davacı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple ilk derece mahkemesince usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalı kadın yararına aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.02.2020 (Çrş.)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2020/2835 E. ,
2020/3913 K.
ÖZET: Bozmadan önce verilen hükmün yalnızca kadın tarafından temyiz edildiği dikkate alındığında ilk hükümde belirlenmiş olan tedbir nafakası miktarı yönünden kadın lehine usuli kazanılmış hak olmuştur. Adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.02.2020 gün ve 2020/506-2020/1298 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
1-Davalı kadın, karar düzeltme dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davalı kadının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Karar düzeltme talebinin incelenmesine gelince; a-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. b-Mahkemece verilen 01.03.2016 tarihli ilk hükümde, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine, davalı kadın yararına karar tarihinden itibaren aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmesi üzerine hüküm; kadının ağır değil tarafların eşit kusurlu olduğu ve kadının süresinde olmayan tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı vermek gerekirken, ret kararı verilmesinin hatalı olduğu yönlerinden bozulmuş, davalı kadının karar düzeltme talebi de 29.04.2019 tarihli Dairemiz kararı ile reddedilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak verilen 24.10.2019 tarihli kararda, kesinleşen yönlere ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kadının tedbir nafakası miktarının artırılması talebinin reddi ile kadın yararına takdir edilen aylık 100 TL tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihe kadar devamına karar verilmiştir. Hükmün yine davalı kadın tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.02.2020 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bozmadan önce verilen ilk hükmün yalnızca davacı kadın tarafından temyiz edildiği göz önüne alındığında, davalı kadın yararına tedbir nafakası miktarı yönünden usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup davalı kadın yararına daha önce aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmolunduğu halde mahkemece aylık 100 TL tedbir nafakasına hükmolunması doğru olmamıştır. O halde, davalı kadının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin tedbir nafakasına yönelik onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince kısmen KABULÜNE, yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple Dairemizin 19/02/2020 gün ve 2020/506-2020/1298 sayılı ilamındaki tedbir nafakasına ilişkin onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün açıklanan sebeple davalı kadın lenine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik bölümünün BOZULMASINA, davalı kadının diğer karar düzeltme itirazlarının ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.23.09.2020 (Çrş.)
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2019/8261 E. ,
2020/4005 K.
ÖZET: İlk hükümde erkek yararına hükmedilen tazminat miktarları erkek tarafından istinaf edilmemiş ilk hükümdeki miktarlar yönünden kadın lehine usuli kazanılmış hak olmuştur. Bu nedenle ilk hükümdeki miktarlar aşılarak erkek lehine tazminata hükmedilemez.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.09.2020 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince verilen hükümde, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına 200,00 TL tedbir 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 2.000 TL maddi tazminat, 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve kusur belirlemesi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümde, tarafların eşit kusurlu olduğu, her iki boşanma davasının kabulünün isabetli olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına 250,00 TL yoksulluk nafakasına, sair istinaf itirazlarının ise reddine karar verilmiştir. Bu hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 2017/7031 esas, 2019/3445 karar sayılı bozma ilamıyla, kadının tamamen kusurlu olduğu, davasının reddine karar verilmesi gerektiği, erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bozma sonrası bölge adliye mahkemesi tarafından verilen ikinci kararda ise bozma ilamına uyularak, kadının davasının reddine, erkek yararına 5.000 TL maddi tazminat ve 3.000 TL manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İlk hükümde erkek yararına hükmedilen tazminat miktarları erkek tarafından istinaf edilmemiş ilk hükümdeki miktarlar yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalı-karşı davacı kadın aleyhine, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.540 TL vekalet ücretinin Ümit'den alınıp Hamiyet'e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2020 (Salı)
Comments