top of page
Kanunların Gözden Geçirilmesi

MAKALELER

PRİMLİ ÇALIŞMALARDA FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ NASIL HESAPLANIR?


YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

2016/26837 E.

2020/11436 K.


ÖZET: Prime bağlı çalışmalarda fazla çalışma ücreti hesaplanırken; ücretin garanti ücret kısmı ile prim ayrılarak prim üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücreti sadece zam oranı üzerinden (0,5 çarpanıyla) garanti ücrete göre ödenecek fazla çalışmanın hesabında (1,5 çarpanıyla) hesap yapılmalıdır.


Hedefe veya belli bir kotaya bağlı prim ödemelerinde fazla çalışma ücreti "fazla çalışılan saat ücreti"+%50 zam" formülüyle (1,5 çarpanıyla) hesaplanmalıdır.


Taraflar arasında, davacı işçinin fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.


Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.


Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.


İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.


Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.


Fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıyla ödenir (İş K. m.41/2). İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, bu halde sadece kalan yüzde elli zamlı kısmı ödenir.


Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı, nispi emredici bir nitelik taşır. Tarafların bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, sözleşmelerle daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.


Belirtmek gerekir ki, fazla çalışma ile prim uygulaması arasında çalışma süreleri ile doğru orantılı olması sebebiyle bir bağ olsa da, esasen fazla çalışma ile prim ödemesi birbirinden bağımsızdır. Haftalık 45 saati aşmayan dönem içindeki çalışmalar için de prim elde edilebilmesi mümkün olup, sözü edilen primlerin fazla çalışma ücretinden mahsubu doğru olmaz. Kaldı ki prim, ücretin eki hatta bazen kendisi olabildiği halde, fazla çalışma ücreti genel anlamda ücretten farklıdır. Bu iki ödemenin farklı nitelikte olduğu göz önüne alınmadan, işçiye ödenen prim miktarının fazla çalışma ücreti ile karşılaştırılması suretiyle sonuca gidilmesi yerinde değildir. Diğer taraftan işçiye yapılan prim ödemesinin niteliği, fazla çalışma ücretinin hesabında önem taşımaktadır.


İşçiye, garanti ücrete ilaveten, bahşiş, parça başına, satışa, sefer başına ya da kilometreye bağlı olarak prim ödemesi usulünün öngörüldüğü çalışma biçimlerinde, fazla çalışma ücretinin hesaplamasında, temel ücretin, garanti ücret kısmı ile prim kısmı birbirinden ayrılarak; prim üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücretinde sadece zam nispeti üzerinden (0,5 çarpanıyla); garanti ücret üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücreti kısmında ise (1,5 çarpanıyla) hesaplama yapılarak sonuca gidilmelidir.


Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.


Davacı, davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını fazla mesai alacağı olduğunu iddia ederken, davalı işveren, işçilere prim ödemesi yapıldığını, imzalı bordrolarda fazla mesai tahakkukları olduğunu savunarak davacının fazla çalışma ücretine hak kazanmadığını savunmuştur.


Somut olayda, dosya kapsamından, davacının sabit ücret+prim usulü ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının ekim ve nisan ayları arası işlerin daha az yoğunlukta olduğu dönemde haftanın 6 günü 07.00- 18.00 saatleri arası 11 saatten 66 saat çalıştığı 1 saat ara dinlenmenin mahsubu ile 60 saat çalışma olduğu ve davacının 60-45: 15 saat fazla mesaisi olduğu, mayıs ve eylül arasında ise işlerin daha yoğun olduğu ve haftanın 6 günü 07.00-19.00 saatleri arasında günlük 12 saat çalışıldığı haftada toplam 72 saat çalışma olduğu günlük 1,5 saat, haftalık 9 saatlik ara dinlenmesi tenzili ile 63 saat çalışma olduğu ve bunun 18 saatinin fazla mesainin bulunduğu kabul edilmiştir. Yine raporda; bordrolarda bulunan fazla mesai tahakkuklarını mahsubu ile davacının bordrolarda prim aldığıda dikkate alınarak zamlı kısmın hesaplanması gerektiği belirtilerek saat ücretinin 0,5 katı ile hesaplama yapılmıştır.


Mahkemece; öncelikle davacının prime bağlı olarak mı yoksa belli bir hedefin gerçekleştirilmesine yani kotaya bağlı olarak mı çalışıp çalışmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Pirime bağlı çalışmalarda; fazla çalışma ücretinin hesaplamasında, temel ücretin garanti ücret kısmı ile prim kısmı birbirinden ayrılarak; prim üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücretinde sadece zam nispeti üzerinden (0,5 çarpanıyla); garanti ücret üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücreti kısmında ise (1,5 çarpanıyla) hesaplama yapılarak sonuca gidilmelidir.


Hedefe veya belli bir kotanın aşılmasına bağlı prim ödemesi uygulamalarında ise işçinin fazla çalışma ücreti sabit ücret üzerinden saat ücretinin % 150 fazlasıyla ödeneceği başka bir anlatımla bu tür prim ödemelerinin fazla çalışma ücreti hesabına bir etkisi bulunmadığı kabul edilmektedir.


Sonuç olarak her iki çalışma sistemi ve hesap yöntemleri farklı olduğundan öncelikle çalışma sisteminin netleştirilmesi ve yukarıda bahsedilen ilkeler çerçevesinde fazla mesai hesaplaması yoluna gidilmesi gerektiğinden kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.


SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yalçıner & Erol Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak İş Hukuku alanında Türkiye'nin her yerinde müvekkillerimize hukuki destek sağlamaktayız. Bu konuda tecrübeli olan avukatlarımızdan hukuki danışmalık alabilir, sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon, whatsapp, e-posta ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.

674 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© Tüm hakları saklıdır.

Designed by Timuçin Orhon

bottom of page