top of page
Kanunların Gözden Geçirilmesi

MAKALELER

İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI 2023

Güncelleme tarihi: 4 Oca 2023


GENEL OLARAK İSİM VE İSİM ÜZERİNDEKİ HAK KAVRAMI


İsim değiştirme davası hakkında bilgi vermeden önce isim ve soyismin tanımı ve önemi hakkında bilgi vermenin daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Türk Medeni Kanun gereğince kişiliği oluşturan unsurların başında kişinin adı ve soyadı gelmektedir. Kişinin ismi ve soyismi bir kimseyi diğer diğer kişilerden ayırmaya yarayan, kişinin hangi aileden geldiğini gösteren ve bu nedenle de kişinin kimliğini gösteren en önemli unsurlardandır.


Kişinin isim hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı olan kişilik haklarından olup başkasına devredilmesi ve mirasçılarına intikal etmesi söz konusu değildir. Nitekim isim hakkının korunması için Türk Medeni Kanunu'nun 26. Maddesinde özel bir düzenlemeye de yer verilmiştir.


" Adın korunması

TMK Madde 26- Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir. Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir."


Madde metninden de görüleceği üzere kişinin isim hakkı kişilik hakları içerisinde kişinin kimliğinin belirlenmesinde önemli bir yere sahip olduğundan; kişilerin isimleri üzerindeki hakları hukuken koruyabilmeleri için özel bir madde ile özellikle korunmaya tabi tutulmuştur.


İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI


İsim değiştirme davası Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinde aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:


"Adın değiştirilmesi

TMK Madde 27- Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.

Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.

Ad değişmekle kişisel durum değişmez.

Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir. "


Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere isim değişikliği için:

-Mahkeme kararı yani görevli ve yetkili mahkemede isim değiştirme davası açılması

-Haklı bir sebebin varlığı,

-Mahkeme tarafından yapılacak yargılama sırasında haklı sebebin varlığının yasal delillerle ispatı gerekmektedir.


Kişilerin isim hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik haklarından olmasına rağmen bir kimsenin istediği zaman istediği gibi ismini değiştirmesi mümkün değildir. Kişinin mevcut ismini değiştire bilmesi için haklı bir sebebin varlığı ve mahkeme tarafından yapılacak yargılama neticesinde haklı nedenin yasal delillerle ispatı gerekmektedir. Zira o ismi taşıyan kişinin olduğu kadar o kişi ile sosyal veya ekonomik anlamda ilişki kuran kişilerinde korunmaya değer menfaatleri bulunmaktadır. Bu sebeple kişilerin istediği zaman istediği nedene dayanarak isim değiştirmesi engellenerek kişiler arasındaki sosyal ve ekonomik ilişkilerdeki güvenin zedelenmemesi amaçlanmıştır.


EMSAL YARGITAY KARARI:

"4721 sayılı TMK'nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleşmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir." (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/6911 Esas, 2018/1819 Karar, 08.02.2018 Tarih)


İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI HAKLI SEBEPLER NELERDİR?


İsim değiştirme davasında nelerin haklı neden teşkil edeceği sınırlandırılmamış ve listelenmemiştir. Ancak kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bu güne kadar geçen süre zarfında Yargıtay içtihatları ile belirlenen haklı nedenlerin bir kısmı aşağıdaki gibidir:

  • İsim değişikliği davası genellikle kişisel sebepler nedeniyle açılmaktadır. Bunlar; gülünç, çirkin, küçük düşürücü veya genel ahlaka aykırı olarak değerlendirilebilecek anlam taşıyan ve kamuoyunu incitici nitelikte isimler,

  • Cinsiyet, vatandaşlık veyahut din değişikliği sebebiyle ,

  • Ailevi sebepler,

  • Kişinin sosyal hayatında tamamen başka bir isim ile tanınıyor olması,

  • Kişinin taşıdığı soyadıyla artık bir bağının kalmaması,

  • Sahip olunan adın toplum genelinde tasvip edilmeyen veya nefret edilen bir başka kişinin adıyla aynı olması ve bunun neticesinde bu kimseler arasında bir akrabalık olduğunun düşünülmesi,

  • Memurun yazım yanlışlığı gibi maddi hatasından kaynaklanan isim farklılıkları .


EMSAL YARGITAY KARARI:

"Davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanında; babasının annesini ve kendisini terk ettiğini, 2 yaşındayken annesinden boşandığını, terk ettikten sonra ne maddi ne manevi olarak kendisiyle ilgilenmediğini, biyolojik açıdan babası olması dışında kendisiyle hiçbir duygu bağının olmadığını, baba olarak benimsemediği bir kişinin soyadını taşımanın kendisini inanılmaz derecede rahatsız ettiğini, çevresinde...soyadını taşıyan sadece kendisi olduğunu, ayırca bu soyismin hiçbir konuda gayret sarfetmeyen bir kişiymiş gibi algılanması nedeniyle üzüntüye sebep olduğunu belirterek soyadının Ilgaz olarak düzeltilmesini istemiştir.


Dava, 4721sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı nedene dayalı soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir.


TMK'nın27. maddesine göre ''Adındeğiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adındeğiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.


Türk Medeni Kanununun öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve kanunun buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun tespiti gerekir.

Somut olayda, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar sözü edilen Kanun maddesine göre haklı neden sayılarak soyadın değiştirilmesi yönünden davanın kabulü ile davacının soyadının talep gibi düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir." (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2017/6537 E. , 2017/16938 K., 14.12.2017 T.)



İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME


İsim değiştirme davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olup isim değiştirme davasında yetkili mahkeme davacının yani isim değiştirmek isteyen kişinin yerleşim yeri mahkemesidir.


EMSAL YARGITAY KARARI


Davacılar dava dilekçesinde, velayetleri altındaki kızlarının “D….m” adı ile tanındığını ileri sürerek nüfus kütüğünde yazılı “D…n” adının “D….m” olarak değiştirilmesini istemişlerdir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27 nci maddesi hükmü uyarınca kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir, Yargıtay uygulamalarında Kanunun buyurucu hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla bir kişi çevresinde tanındığı adını kullanabilir ve bu adla nüfusa tescilini isteyebilir. Somut olayda davacıların kızlarının “D….m” adı ile tanındığı dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, adının değiştirilmesi için haklı nedeni bulunduğundan istemin kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E. 2011/9929 K. 2011/12617 T. 12.12.2011 )



Yalçıner & Erol Hukuk ve Danışmalık Bürosu olarak kişiler hukukunda uzman avukat kadromuz ile kişiler hukukundan doğan tüm uyuşmazlıklara ilişkin her türlü hukuki desteği nitelikli bir şekilde müvekkillerimize sağlamaktayız.


Sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon, whatsapp, mail ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.



2.621 görüntüleme6 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page