top of page
Kanunların Gözden Geçirilmesi

MAKALELER

İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI VE ŞARTLARI

Güncelleme tarihi: 11 Ağu



İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI VE ŞARTLARI

GENEL OLARAK


Yalçıner & Erol Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak son zamanlarda müvekkillerimizden en çok duyduğumuz sorulardan birisi de "Kiracım kirasını ödemiyor, ne yapabilirim?, Kirasını ödemeyen kiracıyı tahliye etmek mümkün mü?, Kiracım kirasını ödemiyor nasıl tahliye edebilirim?" şeklindedir. Bu yazımızda hem bu sorulara yanıt vereceğiz hem de konu ile alakalı olarak iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasının ne olduğunu ve şartlarının neler olduğu hakkında bilgi vereceğiz.


Ancak öncelikle belirtmek isteriz ki kiraya veren ve kiracı arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen kira hukuku çok geniş kapsamlı bir alan olup bir çok teknik konuyu içermektedir. Bu sebeple dava açmadan önce bir avukattan hukuki danışmalık almak veyahut süreci bir avukat ile sürdürmek hak kaybına uğramamanız adına oldukça önemlidir.


İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI


Kiraya veren ile kiracı arasındaki kira ilişkisini sona erdiren sebepler Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerinde düzenlenmiş olup bu sebeplerden birisi de iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasıdır.


İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu'nun 352/2. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:


"Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir."


İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASININ ŞARTLARI


-Kiracının bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde 2 kira bedelini ödememiş olması,


-Kiraya veren kira bedelini ödemeyen kiracıya iki haklı ihtar göndermiş olmalıdır,


-İhtarın yazılı olması ve ödenmeyen kira miktarları ile bunların ait olduğu vadenin gösterilmesi gerekmektedir,


-Kiraya verenin kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde iki haklı ihtarın yapıldığı kira yılının bitiminden itibaren 1 ay için tahliye davası açmış olması gerekmektedir.


*Kiraya veren ile kiracı arasında imzalanan kira sözleşmesi süresiz ise bu durumda iki haklı ihtar sebebiyle tahliye davası açılması mümkün değildir.


*Kiraya veren ile kiracı arasında imzalanan kira sözleşmesi gereğince kira sözleşmesinin yıllık olarak ödenmesi kararlaştırılmış ise bu halde de iki haklı ihtar sebebiyle tahliye davası açılması mümkün değildir.


*Bir haklı ihtara konu kira bedelinin bölünerek iki farklı ihtara konu edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu halde iki haklı ihtar şartının gerçekleştiğinden bahsedilemez.


*Ayrıca iki veya daha fazla aya ilişkin ödenmeyen kira bedeli tek bir haklı ihtarname ile bildirilmiş ise bu halde de iki haklı ihtar şartı gerçekleşmemiş olacaktır.


İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE TAHLİYE DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME


İki haklı ihtar nedeniyle tahliye davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olup yetkili mahkeme de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.


SONUÇ OLARAK


Yukarıda iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası hakkında genel hatlarıyla bilgiler verdik . Ancak her hukuki uyuşmazlıkta olduğu gibi kiracı ve kiraya veren ilişkilerinde de her somut olay kendine özgü özellikler barındırmakta ve hukuki olarak da daha detaylı bilgi gerektirmektedir.


Ayrıca iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açılabilmesi için davadan önce de bir takım hukuki işlemler gerçekleştirilmesi iki haklı ihtarname gönderilmiş olması gerekmektedir. İhtarnamelerin kanuna uygun olarak hazırlanmış olması, içeriğinde gerekli bilgi ve ihtarların yer alması gerekte olup yine bu ihtarnamelerin usulüne uygun olarak kiracıya tebliğ edilmiş olması gerekmektedir. Aksi takdirde dava şartı gerçekleşmemiş olacağından dava usulden red edilecektir.


Yine dava açılırken kanunda ön görülen sürelere riayet edilmesi gerekmekte, her somut olaya göre hukuki uyuşmazlık detaylı bir şekilde kanun maddelerine ve yargısal içtihatlara atıf yapılarak hukuki bir dil ile dilekçede açıklanmalıdır. Aksi takdirde yine davanın reddi söz konusu olacaktır. Bu durumda da zaten kirasını alamadığı için mağdur olan kiraya verenin mağduriyeti daha da artacak, karşı taraf kendini vekil ile temsil ediyor ise bir de karşı tarafa mahkemenin hükmettiği avukatlık ücretini ödemek zorunda kalacaktır.


Belirttiğimiz sebeplerle dava açılmadan önce bir avukattan danışmanlık alınması veyahut davanın bir avukat ile takip edilmesi hak kaybını önlemek adına önem arz etmektedir.


Bu konuda hukuki danışmalık alabilir, sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon, whatsapp, mail ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.



İLGİLİ YARGITAY KARARLARI


T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/51

K. 2016/5316

T. 20.9.2016

• İKİ HAKLI İHTAR SEBEBİYLE AÇILAN TAHLİYE DAVASI ( Kiracıya Bir Yıldan Kısa Süreli Kira Sözleşmelerinde Kira Süresi İçinde Bir Yıl ve Daha Uzun Süreli Kira Sözleşmelerinde İse Bir Kira Yılı veya Bir Kira Yılını Aşan Süre İçinde Kira Bedelini Ödemediği İçin Yazılı Olarak İki Haklı İhtarda Bulunulacağı/Davanın İhtarların Yapıldığı Kira Yılının Bitiminden Başlayarak Bir Ay İçinde Açılacağı - Dava Bir Aylık Süre Geçirildikten Sonra Açılmış Olduğundan Sürenin Geçtiği/Davanın Reddi Gerektiği )

• KİRALANANIN TAHLİYESİ ( İki Haklı İhtar Nedeniyle/Bir Yıldan Kısa Süreli Kira Sözleşmelerinde Kira Süresi İçinde Bir Yıl ve Daha Uzun Süreli Kira Sözleşmelerinde İse Bir Kira Yılı veya Bir Kira Yılını Aşan Süre İçinde Kira Bedelini Ödemediği İçin Yazılı Olarak İki Haklı İhtarda Bulunulacağı - Dava Bir Aylık Süre Geçirildikten Sonra Açılmış Olduğundan Sürenin Geçtiği/Davanın Reddi Gerektiği )

• YAZILI İHTARDA BULUNMA ( Kiracıya Bir Yıldan Kısa Süreli Kira Sözleşmelerinde Kira Süresi İçinde Bir Yıl ve Daha Uzun Süreli Kira Sözleşmelerinde İse Bir Kira Yılı veya Bir Kira Yılını Aşan Süre İçinde Kira Bedelini Ödemediği İçin Yazılı Olarak İki Haklı İhtarda Bulunulacağı/Davanın İhtarların Yapıldığı Kira Yılının Bitiminden Başlayarak Bir Ay İçinde Açılacağı - Dava Bir Aylık Süre Geçirildikten Sonra Açılmış Olduğundan Sürenin Geçtiği/Davanın Reddi Gerektiği )

• DAVA AÇMA SÜRESİ ( İki Haklı İhtar ve Süre Bitimi Sebebiyle Kiralananın Tahliyesi İstemi/Davanın İhtarların Yapıldığı Kira Yılının Bitiminden Başlayarak Bir Ay İçinde Açılacağı - Dava Süre Geçirildikten Sonra Açılmış Olduğundan Sürenin Geçtiği/Davanın Reddi Gerektiği )

• KİRA BEDELİNİN İHTARNAMENİN TEBLİĞİNDEN SONRA ÖDENMESİ ( İki Haklı İhtar Sebebiyle Tahliye Talebi - İhtarnamenin Tebliğinden Sonra Yapılan Ödemelerin İki Haklı İhtarın Oluşmasına Engel Olmayacağı/Süresiz Sözleşmelerde ve Kira Parasının Yıllık Ödenmesi Gereken Hallerde İki Haklı İhtar Oluşmayacağı )

6098/m.352/2


ÖZET : İki haklı ihtar sebebiyle açılacak tahliye davasının kira süresinin, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur. İki haklı ihtar sebebiyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.


Yasal bir aylık süre geçirildikten sonra açılan dava süresinde açılmadığından, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir.


DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:


KARAR : Dava iki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulune karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.


6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar sebebiyle açılacak tahliye davasının kira süresinin, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur.


İki haklı ihtar sebebiyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.


Olayımıza gelince; davacının davaya dayanak yaptığı ve hükme esas alınan 01/10/2002 başlangıç tarihli, bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı iki ayrı icra takibi üzerine ödeme emirlerinin tebliğ edilmelerinden sonra davalı tarafından ödemelerin yapıldığı iddiasıyla, iki haklı ihtara neden olan davalının tahliyesi istemi ile 03/12/2014 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Yukarıda açıklanan esaslara göre iki haklı ihtar hukuki sebebine dayanılarak açılan davanın, kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içerisinde açılması gerekir. Kira sözleşmesinin bir yıl olan süresi 30/09/2003 tarihinde sona ermiş ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'n 347/1 madde gereğince, ayni koşullarla kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayarak dava tarihine nazaran süresi 30.09.2014 tarihinde son bulmuştur. Bu durumda yasal bir aylık süre geçirildikten sonra 03/12/2014 tarihinde açılan dava süresinde açılmadığından, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın süresinde açıldığının kabulüyle işin esasının incelenmesi doğru değildir.

Karar bu sebeple bozulmalıdır.


SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ

2017/499 E. ,

2017/1360 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi(icra)



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin kararın Yargıtay'ca bozulması üzerine Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


KARAR


Davacı alacaklı 15/8/2012 başlangıç tarihli ve 12 ay süreli, yıllık 4.200,00 TL bedelli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 10/07/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 15/08/2013 – 15/8/2014 dönemine ait bakiye 1.500,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlunun süresinde borca itiraz etmemesi üzerine icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini talep etmiştir.


Davalı borçlu yargılama aşamasında ibraz ettiği 15/08/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre yıllık kira bedelinin 3.200,00 TL olduğunu, takip konusu dönem kira bedelinin ödendiğini savunmuştur.


Mahkemece, davacı alacaklı tarafından yapılan 1.200,00 TL ödemenin geçmiş dönem kira bedellerine ilişkin olduğu iddia edilmiş ise de, davalı borçlu tarafından yatırılan paranın takibe konu döneme ilişkin olduğu ve kira bedellerinin yatırıldığı belirtildiğinden, tarafların ibraz ettiği kira sözleşmelerine göre kira bedelinin 3.200,00 - 4.200,00 TL olup olmadığı ihtilaflı olup, davalı borçlu tarafından 4.200,00 TL yatırılmış olduğundan temerrüt oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.


Aylık/yıllık kira miktarını ispat yükü kiraya veren, kira bedelinin ödendiğini ispat yükü kiracıya aittir. Davalı borçlunun gerek ödeme emrine itiraz etmemesi, gerekse yargılama aşamasında ibraz ettiği 17/11/2015 tarihli dilekçe içeriğine göre yıllık kira bedelinin 4.200,00 TL olduğu sabittir. Davalı borçlu takip konusu döneme ait kira bedelini ödediğini yazılı delil ile kanıtlamalıdır. Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan husus, 23/10/2013 tarihinde banka aracılığıyla yapılan 1.195,00 TL ödemenin takip konusu döneme ait olup olmadığı hususundadır. TBK’nun 101. maddesine göre; ödeme belgesinde açıklama yoksa kiralayan ödemeyi, ödenmeyen aylar kira bedelinden dilediği ay kira bedeli olarak kabul edebilir. Yapılan ödeme açıklamasız olup, davacı alacaklı ödemenin 2012 yılına ait olduğunu iddia etmiş, davalı borçlu da 2012 dönemine ait olmadığını yani talep edilen döneme ait olduğunu kanıtlayamamıştır. Bu durumda, 1.195,00 TL ödemenin takip konusu 15/08/2013-15/8/2014 dönemine ait olduğu kabul edilemeyeceğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Mahkemece, davacının beyanı esas alınmak suretiyle temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yıllık kira miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğu, davalının 4.200 TL’yi ödediği, temerrrüdün gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

2017/7774 E. ,

2017/17974 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I


Davacı; taraflar arasındaki 21/01/2015 düzenleme tarihli, 07/02/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince; davacıya ait; ... Mah. ... Sok. No:5 ... adresindeki iş yerinde kiracı olan davalının, 05/02/2015 tarihli tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 07/02/2016 tarihinde boşaltacağını taahhüt ettiği halde taahhüdünü yerine getirmediğini belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.


Davalı; tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; taahhütnamenin önceden basılı (matbu) bir şekilde düzenlendiği de göz önüne alınarak, her ne kadar sözleşme düzenleme tarihinden sonraki bir tarihte (05/02/2015) imzalanmış ise de, sözleşme başlangıcı olan 07/02/2015 tarihinden önce olması da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.


Davaya dayanak yapılan ve noter huzurunda tanzim edilen 21.01.2015 tanzim ve 07.02.2015 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yine davaya dayanak yapılan 05.02.2015 tanzim tarihli adi nitelikli tahliye taahhütnamesi, noter onaylı kira sözleşmesinin tanzim tarihinden sonra düzenlenmiş olup taahhütname içeriğinde ‘kiracısı olduğum taşınmaz’ ibaresi bulunmaktadır. Davalı kiracı itirazında taahhütnamedeki imzasını inkar etmemiş, kira ilişkisine karşı çıkmamıştır. Bu durumda tahliye taahhüdün verildiği tarihten önce kira sözleşmesinin Noterde düzenlendiği taraflar arasında kira sözleşmesinin kurulduğu ancak kira süresinin başlangıcının ileri bir tarih olarak belirlendiği anlaşılmakta olup, taahhüdün düzenlendiği tarihte davalının iradesini sakatlayacak bir durum bulunmadığından, geçerli tahliye taahhüdüne dayanarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ

2016/51 E. ,

2016/5316 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Tahliye


Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.


Dava iki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.


Türk Borçlar Kanununun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının kira süresinin, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur.


İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.


Olayımıza gelince; Davacının davaya dayanak yaptığı ve hükme esas alınan 01/10/2002 başlangıç tarihli, biryıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı iki ayrı icra takibi üzerine ödeme emirlerinin tebliğ edilmelerinden sonra davalı tarafından ödemelerin yapıldığı iddiasıyla, iki haklı ihtara neden olan davalının tahliyesi istemi ile 03/12/2014 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Yukarıda açıklanan esaslara göre iki haklı ihtar hukuki sebebine dayanılarak açılan davanın, kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içerisinde açılması gerekir. Kira sözleşmesinin bir yıl olan süresi 30/09/2003 tarihinde sona ermiş ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'n 347/1 madde gereğince, ayni koşullarla kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayarak dava tarihine nazaran süresi 30.09.2014 tarihinde son bulmuştur. Bu durumda yasal bir aylık süre geçirildikten sonra 03/12/2014 tarihinde açılan dava süresinde açılmadığından, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.


SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

3.468 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page