top of page
Kanunların Gözden Geçirilmesi

MAKALELER

HATIR TAŞIMASINDA HAKKANİYET İNDİRİMİ


Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

2018/1411 E. ,

2019/12418 K.


"ÖZET: Davacının araç işletenin aracında ücretsiz olarak bir karşılık alınmadan ve işletenin bir yararı olmaksızın taşındığı anlaşıldığından hüküm altına alınacak olan tazminattan; Yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmalıdır."


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


-K A R A R-


Davacı vekili, müvekkilinin 08/07/2010 tarihinde sürücüsünün ... olduğu ... plakalı araç ile kara yolunda yolcu olarak seyri sırasında aracın kontrolünü kaybetmesi sonucunda trafik kazasında yaralandığını ve %21 oranında özürlü kaldığını, bundan dolayı maddi kaybının söz konusu olduğunu, aracın olay tarihinde davalı ... şirketince ZMM sigorta poliçesi ile sigortalandığını, başvuru yapılmasına rağmen davalının ödemede bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle meydana gelen özründen dolayı daha fazla efor sarfedeceğini, maddi kazanç kaybının karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 20/10/2016 tarihli dilekçesi ile dava değerini belirlemiş ve eksik kalan 85.708,34 TL'nin daha hüküm altına alınmasını istemiştir.


Davalı vekili olayda hatır taşıması olduğundan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ve davanın reddini savunmuştur.


İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulüne, Sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 84.381,24 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 3.327,10 TL olmak üzere toplam 87.708,34 TL maddi tazminatın 08/07/2010 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.


İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/12/2016 tarih ve 2014/140 E. 2016/1003 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 84.381,24 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 3.327,10 TL olmak üzere toplam 87.708,34 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18/04/2014 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Dava, tek taraflı trafik kazasında davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın Zorunlu Mali mesuliyet Sigortasını yapan Sigorta Şirketinden cismani zararının tazmini istemidir.


Davalı taraf hatır taşıması savunmasında bulunmuştur. 2918 sayılı KTK'nın 87/1. maddesinde; "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir" düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda BK.43-44 maddeleri uyarınca tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir.Hatır taşıması indirimi, bizzat hatır için taşınan kişinin ölmesi veya yaralanmasına ilişkin zararlar hakkında uygulanır. Kanun koyucu, indirim imkânını hatır için taşıyan işleten ve sürücüye bahşetmiştir.İşleten yönünden hatır taşıması indirim imkanından doğal olarak onun halefi konumundaki diğer müteselsil sorumlu Sigorta Şirketi de yararlanacaktır.


Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.


Somut olayda, davacı dava dışı ağabeyi ...'ın kullandığı kamyonette yolcu konumundadır. Kamyonetin işleteni dava dışı ... Gıda Tem. Mad. Mal. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'dir. Meydana gelen tek taraflı kazada davacı yaralanmıştır. İlk derece mahkemesince belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamış, İstinaf mahkemesince de aracın sürücüsünün davacının ağabeyi olması ve aile bireyleri arasında hatır taşıması indirimi söz konusu olmayacağından davalı vekilinin bu konudaki istinaf talebi reddedilmiştir.


Oysa ki dava aracın işleteninin, Trafik Sigortacısına karşı açılmıştır. Dosya kapsamından kaza sırasında davacının, dava dışı işleten ... Gıda Ltd. Şti'nin aracında ücretsiz olarak, bir karşılık alınmadan ve işletenin bir yararı bulunmadan taşındığı anlaşılmaktadır. İşletenin bu taşımada bir menfaati olmamıştır. Bu durumda davacı ile dava dışı sürücü arasındaki kardeşlik ilişkisi işleteni etkilemeyecek, işleten ve dolayısıyla Sigorta Şirketi yönünden hatır taşıması indirimine engel olmayacaktır.


Bu açıklamalar karşısında Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca talep edilen miktar üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekirken, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi’nce reddedilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

2015/13810 E. ,

2018/8378 K.


"ÖZET: Üniversite öğrencisi olan kaza mağdurunun; Mezun olacağı ve mesleğine göre iş bulabileceği tarihe kadar olan sürenin maddi tazminatı net asgari ücrete göre, iş bulabileceği tarihten sonraki dönemin maddi tazminatı mesleğine göre elde edeceği ücrete göre hesaplanmalıdır. Hatır taşınmasından dolayı yapılan hakkaniyet indirimi sebebiyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemelidir."



"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:


-K A R A R-


Davacı vekili, davalıların trafik sigortacısı ve kasko poliçesi kapsamında ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının belinde kırık oluşacak biçimde yaralandığını, geçici ve sürekli olarak işgücü kaybına uğrayan davacının oluşan maluliyeti nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi tazminatın davalı Aviva Sigorta A.Ş'den ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın davalı Allianz Sigorta A.Ş'den dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 06.04.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 169.011,49 TL'ye yükseltmiştir.


Davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, 6111 sayılı Kanun gereği geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.


Davalı Allianz Sigorta A.Ş. vekili, şirketleri tarafından düzenlenen poliçede yer alan, maddi ve manevi zararlar için toplam 100.000,00 TL'lik limitle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.


Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile % 25 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle belirlenen 126.758,49 TL. Maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Aviva Sigorta A.Ş'den tahsiline; davacı için 30.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Allianz Sigorta A.Ş'den tahsiline, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.


1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının hak kazanabileceği maddi tazminatın hesaplanması bakımından, konusunda uzman bilirkişinin, Dairemiz'in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun (aşağıdaki bentte belirtilen yön dışında) hesaplamalarını içeren raporunun hükme esas alınmış olmasına; manevi tazminatın takdirinde TBK'nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesi gereği iş göremezlik tazminatı ve aynı kanunun 56. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.


Davacı taraf, davacının davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyeti oluştuğunu iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranı % 31,2 olarak bilirkişi heyeti tarafından saptanmış; mahkemenin hükme esas aldığı 17.03.2015 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, davacının gelirine ilişkin dosyada belge bulunmadığı gerekçesiyle, davacının geliri asgari ücret olarak kabul edilmek suretiyle 169.011,49 TL. tazminat hesaplanmıştır.


Davacı tarafın, davacının ... Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nde öğrenci olduğunu; yükseköğrenimine devam eden davacının elde edeceği gelirin asgari ücretin üzerinde olacağını ileri sürerek gelir konusunda emsal araştırması yapılmasını talep ettiği; ancak, bu yönde bir araştırma yapılmadan, davacının gelirinin asgari ücret olarak esas alındığı hesap raporuna göre tazminatın belirlendiği görülmektedir. Davacının, davaya konu kaza tarihinde ve davanın devamı sırasında ... Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi olduğu, 24.02.2014 tarihli öğrenci belgesi ile anlaşılmakta olup, davacının üniversite mezunu olması halinde, asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerekir. Mahkemenin davacının elde edebileceği gelir konusunda yaptığı araştırma yetersizdir.


Bu durumda mahkemece; davacının öğrenimini sürdürdüğü sanat tarihi bölümünden mezun olacağı muhtemel tarihin ilgili öğrenim kurumundan sorulması; mezun olduğunda mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için ilgili yerlerden emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması; bu tespitlerden sonra, davacının okulundan mezun olacağı tarih ve sonrasındaki iş bulma süresinin sonuna kadar geçecek süre için gelirinin net asgari ücret olarak ve çalışmaya başlamasından sonraki dönem yönünden ise tespit edilen gelirine göre tazminat hesabının yapılması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.


3-Davacı lehine hesaplanan tazminattan, hatır taşıması nedeniyle mahkeme tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarı hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.


Oysa, yasal düzenlemeler gereği, TBK'nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan ve hakimin takdirine dayalı hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti taktir edilemeyeceğinin gözönüne alınması gerekirken; yazılı olduğu şekilde davalı Aviva Sigorta A.Ş. yararına hatır taşıması nedeniyle yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.


SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6.494,29 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Aviva Sigorta A.Ş'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu konuda tecrübeli olan avukatlarımızdan hukuki danışmalık alabilir, sorularınız ve detaylı bilgi için bize telefon, whatsapp, mail ve diğer iletişim kanalları üzerinden ulaşabilirsiniz.

415 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page